top of page
  • Av. Mert Kağan Çetin

İŞ KAZASI NEDİR ?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13. maddesinde İş kazası , sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emziren kadın sigortalının, iş hukuku mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda ve işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olay şeklinde tanımlanmıştır. Maddeye göre iş kazasını unsurlarına ayırarak;

  • Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

  • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle,

  • Sigortalı kendi adına ve hesabına çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

  • Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

  • Sigortalının, işverence sağlanan taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,

  • Emziren kadın sigortalının, süt iznine ayrıldığı zamanlarda

meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya daha sonra bedenen yada ruhen engelli hale getiren olaydır şeklinde tanımlayabiliriz.


Buna göre, meydana gelen kazanın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için öncelikle kazaya uğrayan işçinin iş hukuku mevzuatına göre sigortalı olması ve kaza sonucunda oluşan zararın, sigortalının beden veya ruh sağlığında oluşması gereklidir. Maddeye göre iş kazasının şartlarını şu şekilde sayabiliriz:

  • Zarar görenin sigortalı olması,

  • Zararın, sigortalıyı bedenen veya ruhen etkilemiş olması,

  • Zararın kanunda açıkça düzenlenen zamanlarda ve yerlerde meydana gelmiş olması,

  • Meydana gelen zarar ile kaza arasında illiyet bağının bulunması


İŞ KAZASI MEYDANA GELMESİ HALİNDE YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER

  • İşçinin sağlığını korumakla işlemler ivedilikle yapılmalı, Acil Çağrı Merkezi aranarak yardım istenmelidir.

  • İş kazası bağlı bulunulan kolluk kuvvetlerine derhal bildirilmelidir.

  • İşyeri kaza raporu düzenlenmelidir. Raporda 2 adet tanık beyanı bulunmalıdır.

  • İş kazası, SGK'nın resmi internet sitesinden en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde bildirilmelidir. Böylece SGK'ya bağlı müfettişler kaza yerine gelerek yaşanan olayın iş kazası olup olmadığını araştıracaklar.

  • İş kazası ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğüne bildirim formu ile en geç iki iş günü içinde haber verilmelidir. Bölge Müdürlüğü de kendi müfettişlerini kaza yerine göndererek yaşanan iş kazasına dair maluliyet oranlarını belirler.

  • Kaza ile ilgili bir dosya hazırlanmalıdır. Dosyada, çalışanın sigortalı işe giriş bildirgesi, işe giriş sağlık raporu, kaza tarihinden önceki dört aya ilişkin ücret hesap pusulalarının sureti, işçi çizelgesi, eğitim belgesi ile diğer sertifikalar ve kişisel koruyucu donanım teslim tutanağı yer almalıdır. İşyeri dışında uzun süreli iş yürütülmekte ise işçinin görevlendirme yazısı da dosyada bulundurulmalıdır.

İŞ KAZASI TESPİT DAVASI


5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13. maddesinde, işveren meydana gelen iş kazasını kolluk kuvvetlerine derhal, Sosyal Güvenlik Kurumu'na ise en geç kazadan sonraki 3 işgünü içerisinde bildirmekle yükümlüdür. İşverenin bu bildirimi yapması zorunludur. İş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde bu süre iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.


İşveren tarafından zorunlu olan bu bildirimin yapılmaması veya kazanın bildirilip de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası olarak nitelendirilmediği durumlarda, sigortalı veya sigortalının ölümü halinde hak sahipleri tarafından iş kazasının tespiti talebiyle dava açılabilir. İş kazasının tespiti davasının konusu, sigortalı aleyhine gerçekleşen zararlandırıcı olayın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesidir.

İş Kazası Tespit Davasının Şartları - Unsurları

  • İşverenin iş kazasına ilişkin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi,

  • Sigortalının veya hak sahiplerinin SGK'ya başvurması,

  • SGK'nın sigortalıya / hak sahiplerine iş kazası tespit davası açılması için süre vermesi,

  • Görevli mahkeme: İş mahkemeleri

  • Yetkili mahkeme: Seçimlik yetki söz konusudur; davalının yerleşim yeri, zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi veya iş kazasının meydana geldiği yer mahkemesi

  • Dava işveren ve SGK'ya karşı açılmalıdır. (Zorunlu dava arkadaşlığı)

  • Dava, basit yargılama usulüne tabiidir.

  • İş kazasının tespiti davasında arabulucuya gidilmeksizin doğrudan iş mahkemesine dava açılır.

  • İş kazası tespit davasında zamanaşımı, iş kazasına neden olayın meydana gelmesinden itibaren 10 yıldır.

İŞ KAZASI NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT DAVASI


İşçinin, iş kazası nedeniyle uğradığı maddi zararları TBK ve İş kanunu hükümlerine göre işverenden talep etme hakkı bulunmaktadır. İş kazası nedeniyle açılacak maddi tazminat davalarında maddi zarar hesaplanırken işçinin net geliri, PMF yaşam tablosuna göre bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş göremezlik ve karşılıklı kusur oranları, SGK tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşkuya mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekmektedir.

Davanın Unsurları

  • İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarında davacı; işçi veya işçinin ölümü halinde hak sahipleri, davalı ise işverendir. Alt işverenlik ilişkisinin bulunduğu durumlarda davanın alt işveren ve asıl işverene birlikte yöneltilmesi gereklidir.

  • Görevli mahkeme iş mahkemeleridir.

  • Basit yargılama usulü uygulanır.

  • İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarında arabuluculuğa başvurmak dava şartı değildir. Doğrudan iş mahkemesinde dava açılabilir.

  • Maddi tazminat davasında zamanaşımı iş kazasından itibaren 10 yıldır.

Zararın Hesaplanması

Yargıtay uygulamasına göre, iş kazası neticesinde meydana gelen zararların giderilmesi amacıyla hükmedilecek maddi tazminatın hesaplanması için öncelikle;

  • maluliyet oranının, (SGK'nın yetkilendirdiği sağlık kuruluşunca)

  • işçiye ait gelirin,

  • işçinin bakiye ömrünün belirlenmesi gerekmektedir. (PMF yaşam tablosu esas alınmalıdır.)

  • Belirlenen veriler ışığında, işçiye ait bilinen dönem geliri ve bilinmeyen dönem geliri hesaplanır.

  • Bilinen dönem için ödenecek tazminat miktarı hesaplanırken iskontolama ve artırma işlemleri uygulanmaz.

  • Bilinmeyen dönem geliri için ödenecek tazminat hesaplanırken yıllık %10 artırılıp %10 iskontolama işlemi uygulanmalıdır.

  • Tespit edilecek değerler üzerinden indirim yapılmasını gerektiren haller varsa indirim işlemi uygulanır ve nihai tazminat miktarına ulaşılır.

  • Faiz iş kazası tarihinden itibaren istenebilir. Ancak yasal faiz talep edilebilir.

İndirim Gerektiren Haller

Aşağıdaki durumların varlığı halinde tazminattan uygun bir miktar indirim yapılacaktır.

  • İş göremezlik oranı (%100 olmadığı hallerde indirim uygulanır.)

  • Zarara uğrayanın kendi kusuru

  • İşverenin yoksulluk durumuna düşecek olması ( İşverenin hafif kusurlu olması gerekir.)

  • SGK ödemeleri

  • Özel Sigorta Ödemeleri ( İşverenin işçisi için yaptırdığı özel sigortadan doğan alacaklar)

DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI NEDİR ? KİMLER TALEP EDEBİLİR ?


Destekten yoksun kalma tazminatından söz edilebilmesi için, desteğin tazminat yükümlüsünün hukuka aykırı bir fiili sonucunda ölmesi gerekir. İş kazası sonucunda meydana gelen zarar nedeniyle talep edilen destekten yoksun kalma tazminatında davacı ölenin desteğinden yoksun kalan kişi yada kişilerdir. Destekten yoksun kalma tazminatını, ölen kişi ile arasında fiili ve düzenli bir destek ilişkisinin varlığını ispat eden herkes talep edebilir. Ancak uygulamada destekten yoksun kalma tazminatı en çok ölen kişinin nişanlısı, eşi, ebeveynleri ve çocukları tarafından talep edilmektedir.


Nişanlı

Nişanlıların birbirlerine karşı bakım yükümlülüğü bulunmaz. Ancak nişanlılık ilişkisini farazi destek ilişkisi çerçevesinde değerlendirmek mümkündür. Nişanlılardan birinin ölmesi durumunda ölüm olayı gerçekleşmeseydi evlilik birliği kurulmuş olacağından, ileride doğması muhtemel destekten yoksun kalındığı öngörüsüyle destekten yoksun kalma tazminatının varlığından söz edilebilir.

Nişanlının destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesi için

  • Hayatta kalan nişanlının bakım ihtiyacının

  • Ölen nişanlının bakım gücünün

  • Aralarındaki nişan ilişkisinin ispatı gereklidir.

  • Nişanlılık ilişkisi süresince fiili ve düzenli olarak yardım ve bakım söz konusuysa destek ilişkisinin varlığı bu şartlar aranmaksızın kabul edilmelidir.

Eşler arasında destek ilişkisinin mevcut olduğu bir karine olarak kabul edilmektedir. Yani eşinin ölümü üzerine evliliğini belgeleyen sağ kalan eş destek ilişkisini doğrudan kanıtlamış kabul edilir. Aynı şekilde eşler boşanmış ancak nafaka ödenmeye devam ediyorsa destek ilişkisinin sürdüğü kabul edilmektedir. Yani boşanmış eşin dahi destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmaktadır. Hatta Yargıtay nikahsız eşe ( hayat arkadaşına) da destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesine olumlu yaklaşmaktadır. Ancak resmi nikahlı eşten farklı olarak, böyle bir durumda destek ilişkisinin varlığının ispat edilmesi gerekmektedir.


Çocuk

Anne veya babanın ölümü halinde çocuklar destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Çünkü Medeni Kanunun 328. maddesine göre ana ve babanın bakım borcu çocuk ergin olana kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba çocuğun eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.


Kardeş

Kardeşler arasında kanundan kaynaklanan bir bakım yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak Medeni Kanunun 364. maddesine göre herkes yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek olan üst-alt soyu ve kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülüğü refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Buna göre, destek olunan kardeş, ölen kardeşin refah içinde bulunduğunu yada yüksek ihtimalle refaha erişeceğini ispat etmelidir. Ayrıca destek olunan kardeş, destek ilişkisinin ortadan kalkması durumunda yoksulluğa düşeceğini de ispat etmelidir.

bottom of page